Abstract
Anterior shoulder instability has perplexed surgeons since ancient times. More than 100 procedures have been described to treat this disorder. During the last decade, knowledge of the pathomechanics of instability has increased significantly. 35 patients were operated with the diagnosis of glenohumeral instability between the years 1990 and 1996. 20 patients, whose minimum folow-up period were 2 years, were included in this study. 16 patients were re-examined and 4 patients were interviewed over the phone. 17 patients were male and 3 were female. The average age was 24 years. The average age was 22 on the initial dislocation and the average dislocation episode number was 12(range from 3 to 30). All but two patients had traumatic event for the initial dislocation episode. Apprehension sign and the relocation test was positive in all cases. Sulcus sign was positive in 8 patients. 12 patients had diagnostic arthroscopy. 8 had MRI and 6 had both arthroscopy and MRI preoperatively.18 cases had undergone Bankart repair and 2 cases had inferior capsular shifting by using suture anchors. 6 cases had both medial capsular shifting and Bankart repair. We used GII Mitek in 12, GI Mitek in 4, and Mitek-superanchor in 4 cases. The average follow-up period was 42 months( range from24 to 72 months). We did not note any recurrences in any case. The average score according to the Rowe s scale was 92 (range from70 to 100). The score was excellent (score 90 to 100) in 16 cases, good(score 74 to 89) in 2 cases, and moderate(score 51 to 74) in 2 cases. Except the displacement of one GI Mitek suture anchor in one case, we did not note any complications related to the technique. The use of suture anchors simplified both the Bankart reconstructions and the capsular shifting procedures, however careful attention to anchor placement at the junction of articular cartilage and the glenoid neck is necessary to avoid technical failure. Suture anchors are a satisfactory way to reattach capsuloligamentous tissue to bone to restore stability to an unstable shoulder joint.
Özet
Anterior omuz instabilitesi eski çağlardan ben cerrahların zihnini karıştırmıştır. Bu rahatsızlığı tedavi etmek için 100 den fazla yöntem tarif edilmiştir. Son yıllarda yapılan anatomik ve biomekanik çalışmalar ile instabilite patomekaniği daha iyi anlaşılmıştır. Glenohumeral instabilite tanısı ile 1990-1996 yılları arasında 35 hastaya açık cerrahi işlem uygulanmıştır. Bu çalışmaya takip süresi en az 24 ay olan 20 hasta dahil edilmiştir. 20 hastanın 16 sının son kontrolleri yapılmış, 4 ü ile telefon ile görüşülmüştür. Hastaların 17 si erkek, 3 ü bayandı. Hastaların ortalama yaşı 24 idi. İlk çıkık yaşı ortalama 22. çıkık sayışı ortalama (3-30) 11.7 idi. 2 hasta basketbol, 6 sı futbol, 77 sörf yaparken, diğerleride çeşitli düşmeler arasında ilk çıkık episodlarını geçirdiler. 2 hastada travma anamnezi yoklu. Hiçbir vakada gönüllü çıkık anamnezi yoktu. Tüm hastalarda korkutma ve yerine koyma testleri pozitif idi. Anteroinferior instabilitesi olan hastalardan birinde oluk işareti 3+ iken, yedisinde 1+ idi. Açık tamir öncesi 12 hastaya tanısal artroskopi, 8 hastaya MRG, 6 hastaya hem MRG hemde tamsal anroskopi uygulandı. 18 olguya sütür ankor kullanarak açık Bankart tami-ri, 2 olguya inferior kapsüler kaydırma uygulandı. 6 olguya ise Bankart tamiri ile beraber medial tarafta kapsüler kaydırma yapıldı. 20 hastanın ortalama takip süreleri 42 aydı (24-72 ay). Hiç bir hastada rekürrens görülmedi. Olguların ortalama Bankart skoru 92.5 du (70-100). Bankart skoru 16 olguda mükemmel, 2 olguda iyi, 2 olguda orta bulundu. Radyolojik değerlendirme sırasında G1 Mitek kullanılan bir olguda en alttaki ankorun deplase olmuş olduğu görüldü. 20 olgunun 12 sinde GII Mitek, 4 ünde GI Mitek, 4 ünde ise Mitek-süperankor kullanıldı. 16 hastaya 3 adet, 2 hastaya 2 adet Mitek kullanıldı. Glenohumeral instabilite te-davisinde amaç glenohumeral eklem hareketini kısıtlamadan instabilitenin önlenmesidir. Bu açıdan bakıldığında Bankart tekniği en uygun tekniktir. Bankart tekniginde sütür ankor kullanılmasi eski bir tekniğe yeni bir çığır açmıştır.