Acta Orthopaedica et Traumatologica Turcica

Treatment of type 3 open tibial fractures with dynamic axial fixator

AOTT 1998; 32: 202-207
Read: 803 Downloads: 536 Published: 19 April 2021
Abstract

The treatment of type 3 open tibial fractures of tibia is difficult with severe complications. In this study, we treated 20 type 3 open tibial fractures of 18 patients with dynamic axial external fixator. Fifteen patients were male and 3 were female. The mean age was 32.7 (range 16 to 60). According to Gustilo; 10 cases were type 3A, 7 cases were type 3B and 3 cases were type 3C. The follow-up period was ranging from 18 months to 10.5 years (mean was 38 months). Ten patients were re-operated for complications after primary procedures. In one case amputation was required. In four cases, stability could not be achived with fixator and additional percutaneous pinning were performed. Nonunion was observed in 3 patients (%15), osteomyelitis in 4 cases (%20). In 5 cases, multiple secondary soft tissue procedures were done. At the latest control, excellent results were obtained in 13 cases (%65), good results in 3 cases (%15), moderate in 2 cases (%10) and poor in 2 cases (%10) We think that dynamic axial external fixator is safe in the treatment of open tibial fractures and optimum soft tissue management and early motion can be achieved with this method. We also concluded that, good results can be achieved more than expectations in the treatment of these severe injuries with additional reconstructive procedures.

Özet

Açık tip 3 tibia kırıklarının tedavisi güç olup, ciddi komplikasyonları mevcuttur. Bu çalışmada, dinamik aksiyel fiksatörle tedavi ettiğimiz 18 hastanın 20 tip 3 açık tibia kırığını inceledik. Vakaların 15 i erkek, 3 ü bayandı. En küçük 16, en büyük 60 olmak üzere ortalama yaş 32.7 idi. Gustilonun kriterlerine göre 10 vakada tip 3A, 7 vakada tip 3B, 3 vakada tip 3C kırık mevcut idi. Ortalama takip süresi 38 ay idi (en az 18 ay en çok 10.5 yıl). Gelişen komplikasyonlar nedeniyle 10 vakada (%50) sekonder girişim yapıldı, 1 vakada ampütasyon yapılmak zorunda kalındı. 4 vakada (%20) primer girişim sırasında fiksatör ile stabil tespit yapılanması nedeniyle ilave tespit uygulandı. Primer ameliyatı takiben 3 vakada (%15) nonunion gelişti. 4 vakada (%20) osteomyelit oluştu. 5 vakada multiple sekonder yumuşak doku girişimleri yapıldı. Son kontrollerinde 13 vakada çok iyi (%65), 3 vakada iyi (%15), 2 vakada orta (%10) ve 2 vakada (%10) kötü sonuç elde edildi. Sonuç olarak açık tibia kırıklarında, dinamik aksiyel eksternal fiksatörün basit, erken harekete ve optimum yumuşak doku tedavisine izin veren bir yöntem olduğu ve bu ciddi kırıklarda ilave rekonstrüktif yöntemler ile beklenenden daha iyi sonuç elde edilebileceği kanaatine varıldı.

Files
ISSN 1017-995X EISSN 2589-1294