Abstract
Objective: The aim of this study was to assess the outcomes of fusion technique via posterior instrumentation in combination with transverse decompression in the surgical treatment of degenerative lumbar canal stenosis.
Methods: Forty-five patients–39 women (86.7%) and 6 men (13.3%)–were included. Mean age was 58.68±8.63 years with mean follow-up of 51.71±20.96 months. Preoperative and postoperative clinical evaluation was performed using the Oswestry Disability Index (ODI) and Visual Analog Scale (VAS) for overall pain. Preoperative and postoperative imaging studies were used to measure the degree of spondylolisthesis and the angle of scoliosis and lumbar lordosis. The presence of preoperative facet joint arthrosis and changes in the diameter of anterior, posterior, and transverse spinal canal were assessed by computed tomography (CT). Preoperative disc degeneration, disk herniation, and spondylolisthesis were examined by magnetic resonance imaging (MRI).
Results: Mean preoperative ODI and VAS scores were 59.2% and 7.06, respectively, while postoperative ODI and VAS scores were 14.4% and 1.7%, respectively (p=0.001). Anteroposterior diameter of the central canal increased from 10.43±2.18 mm preoperatively to 19.63±2.01 mm postoperatively (p=0.0001). Mean preoperative and postoperative spondylolisthesis were 5.81±4.88 mm and 3.87±4.53 mm, respectively (p=0.0001). Mean preoperative and postoperative scoliosis angles were 5.84°±10.14° and 2.04°±5.08°, respectively (p=0.0002). Mean preoperative and postoperative lordosis angles were 22.47°±13.98° and 33.73°±10.89°, respectively (p=0.0001). Complications included pulmonary embolism in 1 patient (2.2%), superficial injury site infection in 1 patient (2.2%), and deep surgical site infection in 1 patient (2.2%). Two patients (4.4%) experienced dural tears. One patient (2.2%) had intraoperative radix damage.
Conclusion: The results of the present study suggest that the fusion technique via posterior instrumentation, in combination with transverse decompression, offers a clinical improvement in patients with lumbar canal stenosis.
DOI: 10.3944/AOTT.2015.14.0027
Özet
Amaç: Bu çalışmada, dejeneratif lomber dar kanal tanılı hastalara uyguladığımız transvers dekompresyon yöntemiyle beraberinde yapılan posterior enstrümantasyonlu füzyon yönteminin sonuçları değerlendi.Çalışma planı: Çalışmaya 39’u (%86.7) kadın, 6’sı (%13.3) erkek olmak üzere 45 hasta alındı. Ortalama yaş 58.68±8.63, ortalama takip süresi 51.71±20.96 ay. Ameliyat öncesi ve sonrası klinik değerlendirme Oswestry Engellilik İndeksi (OEİ), genel ağrı için görsel analog skala (GAS) uygulandı. Ameliyat öncesi ve sonrası radyografik değerlendirmelerde; spondilolistezis miktarı, skolyoz açısı ve lomber lordoz açısı ölçüldü. Bilgisayarlı tomografi ile ameliyat öncesi faset eklem artrozu olup olmadığı, spinal kanal önarka ve transvers çap değişimi değerlendirildi. Manyetik rezonans görüntülemede ameliyat öncesi disk dejenerasyonu, disk herniasyonu ve spondilolistezisin olup olmadığı değerlendirildi.Bulgular: Hastaların ameliyat öncesi OEİ skoru ortalaması %59.2, GAS ortalaması 7.06 idi. Ameliyat sonrasında OEİ skoru %14.4’e, GAS ise 1.7’e düştü (p=0.001). Ameliyat öncesi santral kanalın önarka çapı 10.43±1.45 mm’den, ameliyat sonrası 19.63±2.01 mm’ye (p=0001), transvers çap ortalaması 13.46±2.18 mm’den, 24.53±2.37 mm’ye yükseldi (p=0.0001). Hastaların ameliyat öncesi spondilolistezis ortalaması 5.81±4.88 mm iken ameliyat sonrası 3.87±4.53 mm (p=0.0001), ameliyat öncesi skolyoz açısı 5.84±10.14 iken ameliyat sonrası 2.04±5.08 (p=0.0002), ameliyat öncesi lordoz ortalaması 22.47±13.98 iken ameliyat sonrası 33.73±10.89 olarak tespit edildi (p=0.0001). Komplikasyon olarak bir (%2.2) hastada pulmoner tromboemboli, bir (%2.2) hastada yüzeyel yara yeri enfeksiyonu, bir (%2.2) hastada derin cerrahi alan enfeksiyonu gelişti. İki (%4.4) hastada dura yırtığı tespit edildi. Bir (%2.2) hastada intraoperatif radiks hasarı gelişti.Çıkarımlar: Transvers dekompresyon ile birlikte posterior enstrümantasyonlu füzyon, lomber dar kanal hastalarında klinik önemi olan bir iyileşme sağlamaktadır