Abstract
Improved technology and the development of high-resolution transducers have made sonography of the structures of the musculoskeletal system possible. Sonography has several inherent advantages: it is relatively inexpensive, allows comparison with opposite normal side, uses no radiation and can be performed at bedside or in the operating room, if necessary. it is important to keep in mind that sonography is readily accepted by patients, non-invasive and as efficacious as the other diagnostic imaging systems. In this article, we reviewed the application of sonography for evaluation of septic arthritis of the knee joint which is of clinical importance and frequently encountered as a disease of the musculoskeletal system. In our study on 12 patients between the years 1990-1991 in the 2nd clinic of orthopaedics and traumatology of Kartal State Hospital we found it very useful in the diagnosis, differantial diagnosis, treatment and observation.
Özet
İlerlemiş teknoloji ve yüksek rezolüsyonlu transdusırların geliştirilmesi kas-iskelet sistemi yapılarının sonografisini mümkün kılmıştır. Sonografinin bazı kendine özgü avantajları vardır: Göreceli olarak ucuzdur; normal karşı tarafla karşılaştırma yapılmasına izin vermektedir; radyasyon söz konusu değildir ve hastaya yatak kenarında veya gerekirse ameliyathanede uygulanabilmektedir. Sonografinin hasta tarafından kolayca kabul edilen, invaziv olmayan ve diğerleri kadar etkili bir görüntüleme sistemi olduğunu da akılda tutmak önemlidir. Biz bu makalede önemli ve sık görülen bir kas-iskelet sistemi hastalığı olan diz eklemi septik artritinin değerlendirilmesinde sonografinin uygulanışını gözden geçirdik. 1990-1991 yılları arasında Kartal Devlet Hastanesi 2. Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği ne başvuran 12 hastada yaptığımız çalışmada, onun tanı, ayırıcı tanı, tedavi ve gözlemde oldukça faydalı olduğunu bulduk.