Abstract
Objectives: We investigated the relationship between magnetic resonance imaging (MRI) findings and duration of symptoms in patients with transient osteoporosis of the hip (TOH).\r\nMethods: The study included nine patients (7 men, 2 women; mean age 45 years; range 31 to 54 years) with TOH, whose symptoms disappeared after conservative treatment. MRI scans of the patients were retrospectively and independently reviewed twice by two radiologists to assess the presence of a subchondral hypointense fracture line, to calculate the area of subchondral fracture, and to classify the extent of bone marrow edema into four groups as A, B, C, and D. Duration of symptoms before and after MRI was recorded and associations between symptom duration and MRI findings were assessed. \r\nResults: The intraobserver and interobserver correlation coefficients showed an excellent agreement for both radiologists. A subchondral fracture was detected in seven patients; of whom, bone marrow edema corresponded to group B, C, and D in 2, 2, and 3 patients, and the mean fracture areas were 8.5 mm2, 18.2 mm2, and 29.7 mm2, respectively. The mean symptom duration in these patients before MRI was 1.8 months (range 1 to 4 months), and relief of symptoms after MRI took 4, 5, and 6.6 months in groups B, C, and D, respectively. In the presence of a similar extent of bone marrow edema, the occurrence of subchondral fracture and increase in the fracture area were associated with delayed relief of symptoms. Subchondral fracture area was also correlated with the extent of bone marrow edema. Two patients without a subchondral fracture had bone marrow edema of group A and D, and the symptoms disappeared in one month and three months following MRI, respectively.\r\nConclusion: Our results show that the extent of involvement of the proximal femur may vary in TOH, and that time to clinical improvement may be closely related to the presence and size of subchondral fracture, and the extent of bone marrow edema.
Özet
Amaç: Geçici kalça osteoporozlu (GKO) hastalarda manyetik rezonans görüntüleme (MRG) bulguları ile semptomların süresi arasındaki ilişki araştırıldı.\r\nÇalışma planı: Konservatif tedavi ile semptomları tamamen düzelen KGO’lu dokuz hastanın (7 erkek, 2 kadın; ort. yaş 45; dağılım 31-54) MRG görüntüleri iki radyolog tarafından geriye dönük ve birbirinden bağımsız olarak iki kez değerlendirildi. İncelemelerde subkondral hipointens çizgi (kırık) varlığı araştırıldı; subkondral kırık alanı hesaplandı ve kemik iliği ödeminin yaygınlığı A, B, C ve D olmak üzere dört grupta sınıflandırıldı. Olgularda MRG öncesi ve sonrası semptomların süresi kaydedildi ve semptomların süresi ile MRG bulguları arasındaki ilişki değerlendirildi.\r\nSonuçlar: Gözlemci içi ve gözlemciler arası korelasyon katsayıları iki radyolog için ölçümlerin uyumlu olduğunu gösterdi. Yedi olguda subkondral kırık izlendi. Bu olguların ikisinde grup B, ikisinde grup C, üçünde grup D kemik iliği ödemi saptandı; kırık alanı ise sırasıyla ortalama 8.5 mm2, 18.2 mm2 ve 29.7 mm2 idi. Subkondral kırıklı olgularda semptomların başlangıcı ile MRG incelemesi arasındaki süre ortalama 1.8 ay (dağılım 1-4); MRG çekimi ile yakınmaların düzelmesi arasındaki süre ise grup B’de ortalama 4 ay, grup C’de 5 ay, grup D’de 6.6 ay bulundu. Benzer düzeyde kemik iliği ödemi bulunan olgularda subkondral kırık varlığının ve kırık alanındaki artışın iyileşme süresi uzattığı görüldü. Subkondral kırık alanı ise kemik iliği ödeminin yaygınlığı ile artış gösteriyordu. Subkondral kırık bulunmayan iki olgunun birinde grup A, diğerinde grup D kemik iliği ödemi izlendi; bu olgularda semptomlar MRG incelemesinden sonra sırasıyla bir ay ve üç ay içinde kayboldu.\r\nÇıkarımlar: Bulgularımız, GKO’da femur proksimal kesiminin farklı oranlarda etkilendiğini; klinik bulguların düzelme süresi ile subkondral kırık varlığı, boyutu ve kemik iliği ödeminin yaygınlığı arasında yakın ilişki olduğunu göstermektedir.