Abstract
During the period from August 1990 to August 1992, 22 (12 female, 10 male) patients with comminuted, displaced, intra-articular fractures of the distal radius were admitted to the Department of Orthopaedic Surgery and Traumatolog Clinical of Ege University. They were treated by external fixator. This study compares these consecutive cases with Melone type 1 and 2 fractures of the distal radius treatedby Dynafix with 1 0 (% 45) (Group 1 ) patients who sustained similar fractures and 12 (55%) who were treated by the small AO external fixator. Five (23%) patients had open reduction and internal fixation wiht T plate in addition to external fixation. The average follow-up was 18 (min. 12, max. 27) months. Demerit points system used to evaluate end results. it was found that 14 (64%) patients had excellent and good results. Eight (36%) patients had fair and poor results. One (5%) patient had pin-tract infection that was resolved after removal of the pins. Six (27%) patients developed reflex sympathetic dystrophy and needed physiotheraphy for a Iong period of time. The overall good results suggest that maintenance of good anatomical reduction is more important than the type of external fixator in deciding the final outcome.
Özet
Ağustos 1990 ile Ağustos 1992 arasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı na başvuran 22 (12 bayan, 10 erkek) radius distal uç parçalı eklem içi kırıklı olgunun 10 (% 45) unda (Grup 1 ) Dynafix, 12 ( % 55) , sinde (Grup 2) mini AO eksternal fiksatör uygulandı. Melone tip 2 kırıklı olguların beşinde (% 23) açık redüksiyon ve T destek plağı gerekti. Izleme süresi ortalama 18 (min. 12, mak. 27) ay 0ldu. Bu çalışmanın amacı, seçilen iki ayn tip eksternal fiksatör ile alınan sonuçları karşılaştırmaktır. Değerlendirmede Demerit sistemi kullanıldı Ondört (% 64) olguda çok iyi ve iyi, 8 (% 36) olguda orta ve yetersiz soruç alındı. Bir (% 5) olguda çivi yolu enfeksiyonu, altı (% 28) olguda Sudeck atrofisi gelişti. Alınan iyi sonuçlarda, eklem yüzeyinin iyi anatomik redüksiyonunun belirleyici olduğu görüldü.