Abstract
Objectives: Despite the developments in chemotherapy protocols, improvement in the survival rates of osteosarcoma has been limited. We evaluated the effect of certain prognosis-related proteins on survival of patients with osteosarcoma.\r\nMethods: Data from 45 patients (24 males, 21 females) who were treated and followed-up for osteosarcoma were reviewed. Following neoadjuvant chemotherapy, 41 patients underwent extremity saving surgery, and four patients underwent amputation. The most frequent localization was the lower end of the femur (n=23, 51.1%), followed by the upper end of the tibia (n=10, 22.2%). Three patients had metastasis on admission. Surgical resection samples were retrieved from the pathology archive and analyzed immunohistochemically for the expression of p-glycoprotein p170, p53, heat-shock protein 27 (HSP27), HSP90, and nm23. The effect of these proteins on prognosis and survival was assessed with survival analysis using the Kaplan-Meier method. The mean follow-up was 49.7 months (range 6 to 185 months).\r\nResults: Three patients with metastasis on admission died within five years due to pulmonary metastasis. New metastases developed in 29 patients. Total 5-year and 10-year survival rates were 60% and 43%, respectively. The corresponding disease-free survival rates were 41% and 24%. Five-year survival was 29% in patients who developed metastasis. Among clinical factors, survival was influenced only by the presence of metastasis on admission (p=0.044). Five-year and 10-year survival rates were significantly different between patients with and without p53 positivity (p=0.04), while the other proteins were not significantly associated with survival.\r\nConclusion: Our data suggest that p53 may be used as a prognostic marker in osteosarcoma due to its significant association with survival.
Özet
Amaç: Kemoterapi rejimlerindeki gelişmelere rağmen osteosarkom sağkalımında çok az ilerleme olmuştur. Bu çalışmada, osteosarkomlu hastalarda prognoz ile ilişkili bazı proteinlerin sağkalım ile ilişkisi değerlendirildi.\r\nÇalışma planı: Tedavisi ve izlemi hastanemizde yapılan 45 hastanın (24 erkek, 21 kadın) verileri geriye dönük olarak incelendi. Osteosarkom nedeniyle, neoadjuvan kemoterapi sonrasında, 41 hastaya ekstremite koruyucu cerrahi, dört hastaya amputasyon yapılmıştı. En sık tutulum 23 hasta (%51.1) ile femur alt uç, 10 hasta (%22.2) ile tibia üst uçta görüldü. Üç hastada başvuru anında metastaz vardı. Cerrahi rezeksiyon örnekleri patoloji arşivinden çıkartılarak, p-glikoprotein p170, p53, ısı şok proteini 27 (HSP27), HSP90 ve nm23 proteinlerinin ekspresyonu immünohistokimyasal yöntemlerle incelendi. Bu proteinlerin prognoz ve sağkalım üzerindeki etkileri Kaplan-Meier yöntemi ile değerlendirildi. Hastaların ortalama takip süresi 49.7 ay (dağılım 6-185 ay) idi.\r\nSonuçlar: Başvuru anında metastaz saptanan üç hasta beş yıl içinde akciğer metastazından yaşamını yitirdi. Yirmi dokuz hastada metastaz gelişti. Beş ve 10 yıllık genel sağkalım oranları sırasıyla %60 ve %43 bulundu. Hastalıksız sağkalım oranı ise beş yıl için %41, 10 yıl için %24 idi. Metastaz gelişen hastalarda beş yıllık sağkalım oranı %29 idi. Klinik faktörler içinde, sağkalımı anlamlı etkileyen sadece başvuru anında metastaz varlığı idi (p=0.044). p53 proteininin pozitif ve negatif ekspresyonları arasında beş yıl ve on yıllık sağkalım oranları açısından anlamlı fark görülürken (p=0.04), incelenen diğer proteinler sağkalımla ilişkili bulunmadı.\r\nÇıkarımlar: p53 ekspresyonu ile sağkalım arasındaki ilişki, p53’ün osteosarkomda prognostik gösterge olarak kullanılabileceğini düşündürmektedir.