Abstract
Objective: The aim of this study was to investigate the impact of the morphometric association between the glenoid fossa and the humeral head on rotator cuff pathology. \r\nMethods: Shoulder MRI examinations performed for any cause in study centers between August 2008 and August 2009 were retrospectively evaluated. Shoulder MRI exams having rotator cuff pathology, such as trauma, degeneration, and acromion Type 2, 3 and 4 were excluded. The study included 62 shoulder exams with rotator cuff pathology having Type 1 acromion morphology and 60 shoulder exams without rotator cuff pathology (control group). Glenoid anteroposterior distance and the humeral head diameter in axial images, humeral head diameter and glenoid articular surface diameter in coronal images and their ratios were measured in both groups. Subacromial distance was measured using sagittal images. The rotator cuff was evaluated in fat-suppressed T2-weighted and proton density-weighted images. \r\nResults: The difference between subacromial distances in the rotator cuff pathology group (8.94±1.43 mm) and control group (10.96±1.62 mm) was statistically significant (p<0.001). There was no statistical significance between the two groups in humeral head diameter, glenoid articular surface diameter, glenoid anteroposterior distance and their ratios (p>0.05).\r\nConclusion: There is no association between the humeral head and the glenoid articular surface which can result in rotator cuff pathology. The glenohumeral joint was determined as a compatible joint morphometrically. Therefore, if they cannot be explained by an extrinsic cause, pathologies related to the rotator cuff itself should be investigated in subjects with rotator cuff pathology.
Özet
Amaç: Bu çalışmanın amacı glenoid fossa ile humerus başının morfometrik ilişkisinin rotator manşet patolojisine etkisini araştırmaktı. \r\nÇalışma planı: Ağustos 2008 - Ağustos 2009 tarihleri arasında kliniğimizde herhangi bir nedenle çekilen omuz MRG tetkikleri retrospektif olarak değerlendirildi. Tetkikler arasından travma, dejenerasyon, akromiyon Tip 2, 3 ve 4 gibi rotator manşet patolojileri değerlendirmeye alınmadı. Tip 1 akromiyon morfolojisine sahip rotator manşet patolojisi bulunan 62 omuz ve rotator manşet patolojisi bulunmayan 60 omuz tetkiki (kontrol grubu) çalışmaya katıldı. Her iki grupta aksiyel planda glenoid anteroposterior mesafesi ve humerus başı çapı, koronal kesitlerde humerus başı çapı ve glenoid eklem yüzünün çapı ölçülerek birbirlerine oranları hesaplandı. Sagital kesitlerde ise subakromiyal mesafe ölçümü yapıldı. Yağ baskılı T2 ağırlıklı ve proton dansite ağırlıklı görüntülerde rotator manşet değerlendirildi.\r\nBulgular: Rotator manşet patolojisi bulunan grupta subakromiyal mesafe değerleri 8.94±1.43 mm, kontrol grubunda ise 10.96±1.62 mm olarak ölçüldü ve aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0.001). Humerus başı çapları ile glenoidin eklem yüzü çapları ve glenoidin anteroposterior mesafesi arasındaki oranlarda her iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık izlenmedi (p>0.05). \r\nÇıkarımlar: Humerus başı ile glenoid eklem yüzü arasında rotator manşet patolojisine zemin hazırlayan bir ilişki bulunmadı. Glenohumeral eklemin morfometrik olarak uyumlu bir eklem olduğu saptandı. Bu nedenle, rotator manşet patolojisi bulunan olgularda dışsal bir nedenle patoloji açıklanamıyorsa, mutlaka rotator manşetin kendisine ait olabilecek patolojilerin araştırılması gerektiğini düşünmekteyiz.