Abstract
Spine is a part of the skeleton involved most frequently by metastatic tumors due to its rich blood supply. The surgical treatment of metastatic tumors is usually carried out by the extensive excision of tumor tissue, which is thought to influence prognosis favourably. In this study, 27 patients with metastatic vertebrae involvement and 4 with intraspinal involvement were investigated for clinical, radiological and pathological findings apart from outcome of tumoral excision, spinal fusion and instrumentation. The average age of patients with metastatic and intraspinal tumors was 48.9 (21-70) and 37 (21-51), respectively. Metastatic tumors were classified according to Harrington classification and Tokuhashi prognostic scoring system was used. It was established that the majority of patients (74.1 %) were between the ages 40-69 and the most frequently involved part of the spine was lumbar region (29.6 %). Tokuhashi score was mean 9.1 and as it was determined that involvement was in anterior corpus in all patients, following the extensive excision of tumor from anterior and autologous strut grafting, in cervical, thoracal, thoracolumbar and lumbar regions, 2.4, 2.8, 3 and 2.3 mobile segments were instrumented from anterior or at the same session from posterior , with titanium plate or rod systems. Overall, it was determined that sagittal index which was 18.1° preoperatively was corrected by 80.3 % postoperatively. The most commonly encountered histopathological type was lung cancer with 17 (% 63) patients, followed in order of frequency by breast, gastrointestinal system and thyroid cancers. It was found that, of 13 (% 76.5) patients with lung cancer and neurological deficit, improvement was seen in 11 (% 84.6) patients. Of these 11 patients with neurologic deficit, 2 had partial and 9 had complete neurologic improvement. Pain and Functional Assessment (PFA) score which was found to be 15.7 preoperatively was determined to fall as low as 7.7 postoperatively, with statistically significant improvement. In addition, while 23 (85.2 %) patients were nonambulatory preoperatively, 20 (86.9 %) patients became ambulatory postoperatively. In 4 patients with intraspinal tumor (Schwannoma : 2, astrocytoma : 1, ependymoma: 1), following neurosurgical intervention, mean 4.5 mobile segments were instrumented with TSRH system so as to prevent spinal instability. Seventy - five percent correction was obtained at sagittal contours and 3.7 improvement in PFA score. In view of these findings, it was concluded that spinal instrumentation, performed in metastatic tumors following extensive anterior radical excision and anterior autologous strut grafting and in intraspinal tumors in order to provide spinal stability and maintain sagittal contours, is beneficial in terms of decrease in pain and increase in functional capacity.
Özet
Metastatik tümörlerin cerrahi tedavisi, progfnozu iyi yönde etkilediği düşünülen, tümöral dokunun geniş eksizyonu şeklindedir. Ortalama yaşları 48.9 (21-70) metastatik tümörü olan 27 hasta ve ortalama yaşları 37 (21-51) intraspinal tümörü olan 4 hasta bu çalışmaya dahil edilmiştir. Metastatik tümörler Harrington sınıflamasına göre sınıflandırılmış ve Tokuhashi prognostik skorlaması kullanılmıştır. Hastaların çoğunluğunun (% 74.1), 40-69 yaş arasında yer aldığı, en fazla tutulumun (% 29.6) lomber bölgede olduğu saplandı. Tokuhashi skoru ortalama 9.1 olup, tutulumun hastaların tamamında anterior korpusta olduğu saptandığından, anteriordan tümörün geniş eksizyonu, anterior otolog strüt greflemeyi takiben anteriordan titanyum plak, veya plak rod sistemleri ile ya da aynı seansta posteriordan, enstrümante edildi. Tüm hastalar dahil edildiğinde, preoperatif 18.1° olan sagittal indeksin postoperatif % 80.3 oranında düzeltildiği belirlendi. En fazla görülen histopatolojik tipin 17 (% 63) hasta sayısı ile akciğer kanseri olduğu, bunu meme, gastrointestinal sistem ve tiroid kanserlerinin izlediği belirlendi. Nörolojik defisiti olan akciğer kanserli 13 (% 76.5) hastanın, 2’si parsiyel, 9 u komplet olmak üzere 11 (% 84.6) inde iyileşme olduğu, 3 gastrointestinal sistem kanseri olup, nörolojik defisiti olan hastaların tamamının parsiyel iyileşme gösterdiği ve diğer histopatolo-jik tiplerdeki nörolojik defisitli hastaların ise nörolojik olarak tamamen intakt hale geçtikleri belirlendi. Preoperatif 15.7 olan Ağrı ve Fonksiyonel Değerlendirme skorunun, postoperatif 7.7 ye indiği belirlendi. Elde edilen bu düzelmenin istatistiki olarak anlamlı olduğu belirlendi. Hastaların preoperatif 23 (% 85.2) ü non ambulatuvar iken postoperatif 20 (% 86.9) sinin ambulatuvar hale geçtiği saptandı. İntraspinal tümörü olan 4 hastada (Schwannoma: 2, astrositoma: l, ependimoma: l), nöroşirurjik girişim sonrası, spinal instabilitenin önlenmesi için, ortalama 4.5 mobil segment posteriordan Texas Scottish Rite Hospital (TSRH) sistemi ile enstrümante edildi. Sagittal konturlarda postoperatif % 75 düzelme sağlandı. PFA skorunda: 3.7 düzelme olduğu belirlendi. Bu verilerin ışığı altında, metastatik tümörlerde, geniş anterior radikal eksizyonu ve anterior otolog strüt greftlemeyi takiben ve intraspinal tümörlerde spinal stabilitenin sağlanması ve sagittal konturlann korunması için yapılan spinal enstürmantasyonun, hastaların ağrlarının azaltılması, fonksiyonel kapasitelerinin artırılması açısından yararlı olduğu fikri elde edilmiştir.