Acta Orthopaedica et Traumatologica Turcica

he prolonged use of the external !ixatar is the most diffucult aspect of lower extremity lenghtening for the patient to tolerate

AOTT 1998; 32: 185-193
Read: 667 Downloads: 601 Published: 13 April 2020
Abstract

To reduce the time during which the external fixalOr must be in place, we applied lenghtening of the extremity over an intramedullary nail. In our study we appliedfemorallenghtening over an intramedullary nail in five patients. Our purpose was to evaluate this method and to compare it with the current well known Ilizarov method of lenghtening. Both the studyand control group shared the same criterias as a age, etio/gy, level of difficulty of procedure and amount of lenghtening. Lenghtening over an intramedullary nail reduced the average duration of the external fixation by almost one-third. The radiographic consolidation index was' same for both groups. In the study group, the range of motian of the knee was better after treatement As a complication ; in one case, distal locking screws of the nail were broken af ter fixator removal as lass of lenghtening did not occur, there was no need for a revision. In our control group on the other hand, there were two fixed f/exion deformities of the knee despite vigirous physiotherapy and in one patient, fracture of the regenerated bone occured. In the study group the complication rate was much lower when compared with the Ilizarov group.Based on clinical and radiographic criterias there were one excellent,Jour good results in the study group compared with one excellent, one good and three fair results in the control group. The advantages of lenghtening over an intramedullary nail include a decrease in external fixation time, th/ıs . providing a more comfortable postoperative period and protection of the regenerated bone against refracture. 

Özet

Alt ekstremite eşitsizliklerinin tedavisinde en güncel teknik kısa kemiğin intramedüller çivi üzerinden ted-rici olarak bir eksternal fiksatör yardımı ile uzatılması ve uzatma sonrasında intramedüller çivinin distalinin kilitlenerek fiksatörün çıkarılmasıdır. Çalışmamızda beş hastaya, intramedüller çivi üzerinden uzatma tekniğini uyguladık ve sirküler fiksatör ile uzatılmış benzer tanı ve kriterlere (hastanın yaşı, uzatılma miktarı, etyoloji ve uzatılan hastanın tedavi zorluk derecesi) sahip kontrol grubu ile karşılaştırdık. İntramedüller çivi üzerinden uzatma yapılan hastalarda eksternal fiksasyon indeksi [eksternal fiksatörün hasta üzerinde kalış süresi (gün) l uzatılmak istenen miktar (cm)] sirküler eksternal fiksatör ile uzatılan hastalara oranla üçte bir oranda azalmış olup konsolidasyon indeksinde anlamlı bir değişiklik görülmemiştir. Tedavi sonrasında çalışma grubumuzdaki hastaların diz hareketlerinin daha iyi olduğu görülürken komplikasyon olarak bir vakada fiksatör çıktıktan sonra kilitli çivinin distal vidalannda kırılma meydana geldi, ancak yük verilmesine rağmen kısalma olmadığı için herhangi bir müdahaleye gerek görülmedi. Kontrol grubunda ise iki hastada kalıcı diz hareket kısıtlılığı, bir hastada fiksatör çıktıktan sonra refraktür gözlendi. Çalışma grubunda klinik ve radyografik değerlendirmeler sonunda, bir mükemmel, dört iyi sonuç elde edildi. Kontrol grubunda ise bir mükemmel, bir iyi, üç orta sonuç elde edildi, özet olarak intramedüller çivi üzerinden uzatma tekniği ile hastaya, eksternal fiksasyon kullanma süresi kısaltılarak daha konforlu bir postoperatif tedavi süresi sağlandığına, ve tedavi sonrası refraktür oluşumunu engellendiğine inanıyoruz.

Files
ISSN 1017-995X EISSN 2589-1294