Abstract
Objectives: The aim of this study was to evaluate early results of proximal humerus fractures treated with the PHILOS locking plate. \r\nMethods: Proximal humerus fractures of 22 patients (13 males, 9 females; mean age 57 years; range 35 to 83 years) were treated with the PHILOS locking plate. According to the Neer classification, 13 patients had comminuted fractures, four patients had valgus impact injuries, two patients had fracture-dislocations, and three patients had fractures involving the proximal 1/3 of the humerus. The fractures were reduced by the transdeltoid lateral approach (n=8) using minimally invasive surgery, and by the anterior deltopectoral approach (n=14) using open surgery. Passive and active exercises were initiated on the second postoperative day and after 4 to 6 weeks, respectively. The results were assessed using the Constant-Murley shoulder scoring system. The mean follow up was 14 months (range 12 to 19 months). \r\nResults: Radiographically, union was observed in 20 patients at the end of 10 weeks. In one patient, time to union was 16 weeks. One patient underwent autogenous bone grafting because of nonunion after 16 weeks. The mean Constant-Murley score was 75.5 (range 51 to 93). There was no significant difference between Constant-Murley scores of patients undergoing the transdeltoid lateral and anterior deltopectoral approaches (p>0.05). Plate fixation was associated with minimal varus deformity in two patients, and subacromial impingement in one patient. Implant failure did not occur. Reflex sympathetic dystrophy and avascular necrosis were observed in two patients, respectively. \r\nConclusion: Fixation with the PHILOS plate is a near-ideal technique with a high union rate in the treatment of proximal humeral fractures.
Özet
Amaç: Proksimal humerus kırıklarının kilitli humerus proksimal plağı (PHILOS plağı) ile tedavisinin erken dönem sonuçları değerlendirildi.\r\nÇalışma planı: Çalışmaya, proksimal humerus kırığı nedeniyle PHILOS kilitli plağı ile tespit yapılan 22 hasta (13 erkek, 9 kadın; ort. yaş 57; dağılım 35-83) alındı. Neer sınıflamasına göre 13 hastada parçalı kırık, dört hastada valgus impakte yaralanma, iki hastada kırıklı çıkık, üç hastada 1/3 proksimal cisim kırığı vardı. Sekiz hastada transdeltoid lateral yaklaşım ve minimal invaziv yöntemle dolaylı redüksiyon yapılırken, 14 hastada anterior deltopektoral yaklaşımla açık redüksiyon yapıldı. Tüm olgularda ameliyat sonrası ikinci günden itibaren pasif egzersizlere, 4-6 hafta sonra da aktif egzersizlere başlandı. Değerlendirmede Constant-Murley omuz skorlama sistemi kullanıldı. Ortalama takip süresi 14 ay (dağılım 12-19 ay) idi.\r\nSonuçlar: Yirmi olguda 10. hafta sonunda radyografik kaynama elde edildi. Bir olguda kaynama 16. hafta sonunda sağlandı. Bir olguda ise, 16. hafta sonunda kaynama görülmemesi üzerine otojen greft ile greftleme yapıldı. Ortalama Constant-Murley skoru 75.5 (dağılım 51-93) bulundu. Deltopektoral girişim ve transdeltoid lateral girişim kullanılan olguların skorları arasında anlamlı fark saptanmadı (p>0.05). İki hastada ameliyat sonrası grafide hafif derecede varusta tespit saptanırken, bir olguda da plağın subakromiyal sıkışma oluşturacak şekilde tespit edildiği görüldü. Hiçbir olguda implant yetmezliği gelişmedi. Bir olguda refleks sempatik distrofi, bir olguda avasküler nekroz görüldü. \r\nÇıkarımlar: Proksimal humerus kırıklarının tedavisinde PHILOS plağı ile tespit, kaynama oranının yüksek olduğu ideale yakın bir tedavi yöntemidir.