Abstract
Diagnostic value of the ankle arthroscopy was investigated through a retrograde comparison between preoperative diagnoses and arthroscopic findings in 43 patients (30 males, 13 females, age range 9-78 years) who underwent ankle arthroscopy between 1991-1998. Diagnostic arthroscopy was performed in 12 patients who had not received a diagnosis through other methods. Out of the patients with a preoperative diagnosis, 11 had osteochondral lesion of the talus (OCT), 7 anterolateral impingement, 6 cartilage lesions, 5 synovitis and 1 patient had anterior osseous impingement. Following arthroscopy, 11 patients were diagnosed to have OCT, 10 anterolateral impingement, 8 cartilage lesion, 8 synovitis, 3 loose bodies, 1 necrotic bone island and 1 anterior osteophyte. Among the 43 patients, 12 patients received a new diagnosis (28%). Preoperative diagnosis was confirmed in 23 patients (53%), a second and equally important diagnosis was made in 5 patients and primary diagnosis was altered in 3 patients. Considering that a change in diagnosis was made in 47% of patients, a conclusion may be drawn such that arthroscopy may have a role in the evaluation of chronic ankle pain. A review of the diagnoses reveals that in only 14% of the cases a surgically important was established and that all the other visions could either be detected by preoperative diagnostic methods or were not suitable for treatment. Therefore arthroscopy may not be an important diagnostic method in the ankle joint.
Özet
1991-1998 yılları arasında ayak bileği artroskopisi uygulanan 43 olgunun ameliyat öncesi tanıları ile ameliyat bulguları karşılaştırılarak artroskopinin tanı koymadaki yeri araştırılmıştır. 30 u erkek, 13 ü kadın olan hastalarımızın yaşları 9 ile 78 arasında değişmekteydi. Diğer yöntemlerle tanı koyulamamış 12 hastaya tanı amacıyla artroskopi uygulanmıştır. Bir ön tanı koyularak girişim uygulanan hastaların 11 inde talus osteokondral lezyonu (TOL), 7 sinde anterolateral impingement, 6 sında kıkırdak lezyonu, 5 inde sinovit ve bi-rer hastada serbest fragman ve anterior osteofit düşünülerek ameliyat kararı verilmiştir. Artroskopi sonrasın-da 11 TOL, 10 anterolateral impingement, 8 kıkırdak lezyonu, 8 sinovit, 3 serbest fragman, 1 nekroze kemik adacığı ve l anterior osteofit tanısı koyulmuştur. 43 hastanın diagnostik amaçlı artroskopi uygulanan 12 sin-de (%28) yeni bir tanıya ulaşılırken, 23 olguda (%53) ameliyat öncesi primer tanı doğrulanmış, 5 inde (%12) primer tanı kadar önemli olabilecek ikinci bir tam koyulmuş, 3 hastada ise (%7) primer tam değişerek farklı bir tanı ile tedavi uygulanmıştır. Olguların toplam %47 sinde bir tanı değişikliği olduğunu dikkate alırsak, artroskopinin kronik ayak bileği ağrılarının değerlendirilmesi aşamasında da bir yeri olabileceği sonucuna varılmıştır. Tanılar incelendiğinde yalnızca %14 olguda cerrahi öneme sahip bir tanı koyulduğu gözlenmiş ve diğer lezyonların ameliyat öncesi incelemeler ile saptanabilecek veya zaten tedavi edilemeyecek yapıda oldu-ğu tespit edilmiştir. Artroskopi ayak bileğinde önemli bir tanı aracı olmayabilir.