Abstract
The management of cervical facet dislocations (CFD) has been reported to be complicated and controversial. Several authors have suggested that the workup and subsequent treatment of these patients may be altered if there is a delay in their initial presentation. The objective of our study was to determine the influence of early versus late CFD presentation on patient management. All patients treated for CFD from January 1988 to December 1992 at The Ben Taub General Hospital Houston, Texas were identified for retrospective review. Patients were divided into two groups based on time of presentation to hospital Group 1 (Early)<72 hours, Group 2 (Late)> 72 hours. Charts were reviewed in detail to determine pre and post treatment neurological status and the reduction method (traction versus surgery) used. 34 patients with CFD were identified 22 patients. In Group 1, facet reduction was achieved closed in 64%, whereas in Group 2 facet reduction was achieved closed in only 20% patients. In our patients, 35 percent were late in obtaining treatment. Less neurological deficit was demonstrated in this group of patients and closed reduction was less likely to be successful. The authors conclude that a distinction should exist between early and late presentation in the management algorithm of CFD.
Özet
Servikal faset dislokasyonlarında tedavi yaklaşımı halen tartışmalıdır. Birçok yazar hastaların geç başvurması durumunda tanısal yaklaşım ve tedavide değişiklik yapılabileceğini belirtmiştir. Bu çalışmamızda erken başvuran servikal faset dislokasyonlu hastalar ile geç başvuran hastaların tedavi planlamasında aradan geçen sürenin etkisi araştırıldı. Servikal faset dislokasyonu olan ve 1988 ile 1992 tarihleri arasında Ben Taub Travma Merkezine (Houston, Teksas. USA) başvuran tüm hastalar retrospektif olarak incelendi. Hastalar hastaneye başvuru zamanına göre Grup 1 (Erken) travmadan sonraki ilk 72 saat içinde. Grup 2 (Geç) 72 saatten sonra başvuranlar olarak iki grupta değerlendirildi. Tüm hasta dosyaları tedavi öncesi ve sonrası nörolojik durumu ve redüksiyon metodunu (fraksiyon veya cerrahi) saptamak üzere değerlendirildi. Servikal faset dislokasyonu olan 34 hasta tanımlandı 22 hasta erken (Grup 1) ve 12 hasta (Grup 2) geç başvuran gruptaydı. Nörolojik defisit erken başvuran hastaların %64 ünde ve geç başvuran hastaların %25 !nde saptandı. Erken başvuran hastalar-da kapalı redaksiyon %64 oranında ve geç başvuran hastaların ise %20 sinde başarılı oldu. Bu hasta grubunda %35 hastanın tanı ve tedavisi gecikmiştir. Geç grupta nörolojik defisit az gözlenmiş ve kapalı redaksiyonun başarılı olma olasılığı daha düşük bulunmuştur. Sonuç olarak erken ve geç başvuran servikal faset dislokasyonlu hastaların tedavi planlamasında ayırım olması gereklidir.